Beş senedir insanın para ile olan ilişkisini inceliyorum. Kitaplar, seminerler, bilimsel makaleler, nörologlar, psikologlar, davranış ekonomistleri ile çalışmalar yaptım, bir çok yerde yüzlerce kişiyle bu konuda sohbet etme imkanı buldum. Şunu gördüm ki; kendisini tanıyan, kendini değerli hisseden, sosyal ilişkilerini yönetebilen insanlar parasını daha iyi yönetiyor. Yönetemeyenler ise bu açığı ‘satın alarak’ telafi etmeye çalışıyor, gösterişin peşine düşüyor, insanlara şirin gözükmek için harcamalar yapıyor, eşine, çocuğuna, borç isteyen arkadaşına “hayır” diyemiyor. İşin özüne, sorunun köküne inmedikçe, insan kendi gerçeklerini deşmedikçe, yüzleşmedikçe bu konu çözülmüyor.
Sen görünüşte maddi varlığınla ‘küçük bir alemsin’ fakat manen gerçek varlığınla ‘büyük bir alemsin’. Dışarıda değil, aradığını kendi içinde ara.
Mevlana
7 Kova
Doldurmamız gereken 7 kova var. Bu 7 kovayı dolduran hayatta mutlu kalıyor. Satın almak ya da sahip olmak önemsizleşiyor. Böylece mutlu olmak için fazladan para harcamıyor. İşte sade hayat böyle başlıyor.
- Kendimiz ile olan mental, ruhsal, duygusal ilişkimiz
- Anne, baba, teyze, hala, amca (veya kimlerle büyüdüyseniz) ile olan ilişkimiz
- Çocuklarımızın dünyası ile olan ilişkimiz
- Dostlar, özellikle eski dostlar ile ilişkimiz
- Sevdiğimiz özel kişi ile olan ilişkimiz.
- İşimizle ve iş arkadaşımızla ilişkimiz
- Dünya ile olan ilişkimiz (varlık sebebimiz, hayatımızın anlamı, çevreye etkinmiz vs.)
Sadelik güzeldir
1 kilo pamuk mu ağırdır, 1 kilo demir mi? Ağırlığı aynı olsa bile pamuk daha çok yer kaplar. Yaşamınızı pamukla doldurmayın. Hayatta en büyük zenginlik, en az şeye ihtiyaç ve istek duymaktır. Huzurun anahtarı basit bir hayattan geçiyor. Sevdiklerimizle ve basit şeylerden keyif alarak yaşamaktan daha güzel ne olabilir?
Daha sade ama mutlu, hayatın bizi daha az yorduğu bir hayata nasıl kavuşuruz? Sahip olmak istediğimiz onca şey için borçtur harçtır bir sürü stres çekmeye, bunların vergisini bakımını düşünmeye değer mi? Ya sahip olduğumuz eşyaların organizasyonu, temizliği için harcadığımız zamanlara ne demeli? Ya da eşyalar eve sığmadığından dolayı daha büyük eve geçme ihtiyacına? Kabul edelim abartmaya başladık. Kovalarımızı nelerle doldurduk böyle.
Kendinize Sorun
- Ne zaman maddiyata bu kadar önem veren biri haline geldim?
- Hayatta benim için neler gerçekten önemli ve değerli?
- Tatminsizliklerim neden?
- Nasıl bir insan olmak istiyorum?
- “Başarı”yı nasıl tanımlayacağım? (Bir sürü mala-mülke sahip olmak olarak mı?)
Ayırt Edebilme Yeteneği Kazan
Sadeleşmek elini eteğini işten çekmek olmamalı. Ne gerekli, ne gereksiz, ne fazla, ne değil bunları ayırt etmeyi öğrenmeliyiz. Kendinize sormayı unutmayın: “Bu eşya hayatıma bir değer katıyor mu?” O zaman işe hep birlikte evimizi sadeleştirmekle başlayalım. İçerisinde sevdiklerimizi daha çok gördüğümüz, daha kolay temizlediğimiz, eşyaların üstümüze üstümüze gelmediği sade ve sevimli bir ev haline getirelim. Zenginlik en az şeye ihtiyaç ve istek duymaktır. Gelin siz de 7 kovanızı doldurun, gerçek zenginliği keşfedin.
Hayat tek, hayat sizin.
Sağlık, sevgi ve para ile kalın.
Özlem Denizmen
YORUM YAP