Nam-ı diğer beyaz yakalılar onlar. Pırıl pırıl ofislerde çalışan plaza çalışanlarının hayatlarına özenenler, bir de onlara sorun bakalım durumları gerçekten göründüğü kadar rahat mı? İşi gücü bırakıp, Instagram hesaplarına bolca fotoğraf yüklemesi yaptıkları tatil yerlerine yerleşen insanlara dair çıkan haberlerin tıklama oranlarını kimler yükseltiyor sanıyordunuz? İşte plaza çalışanlarını “Acaba memur mu olsaydım? KPSS dediğin nedir ki, bir sene çalışır kazanırım.” diye düşünmeye iten acıklı durumlar:
Asansör Savaşı
Çok katlı plazalarda asansörler ne kadar arı gibi çalışsalar da, illa bulunduğunuz kata gelmesi için beklersiniz nedense. Siz yukarı çıkmak istediğinizde o asansör kesin aşağı iniyordur ya da. Asansörün önünde oluşan kuyruğun ve kapı açılır açılmaz plaza atmosferi nedeniyle metrobüs kapmacadaki kadar kötü olmasa da yaşanan atik davranma telaşının göz yaşartıcılığı peki?
Metrobüste Biten Gün
Mesai bitince şıkır şıkır plazanızdan ayrılıp eve gitmek için bindiğiniz metrobüste havanızın 180 derece değişmesi peki? Plazadaki beyli hanımlı konuşmanız, yerini “Ortalar boş, ilerlesene birader!”e bırakır. Hazin bir durum. Hem metrobüs kuyruğunda hem de aracın içindeykenkişi başına düşen oksijen katsayısı ile ofisinizdekini kıyaslamaya kalksanız “Yapmayın öyle şeyler, yazıktır.” deriz, kıyaslamayınız.
O Sendroma Girilecek
Pazartesi sendromuna giresiniz yoksa bile, pazar sabahından sosyal medyadan başlayan ve pazartesi mesai bitişine kadar süren “pazartesi sendromu” temalı haberler ve arkadaş mızmızlanmaları nedeniyle sizin pazartesiler mecbur sendromlu.
Kaç Yaşından Sonra Kabile Dilinde Konuşma Zorunluluğu
İngilizce-Türkçe karışık, kabile dilini andıran bir dilde konuşmanın ve yazmanın neredeyse zorunlu olduğu bir ortamda ya siz de A.S.A.P. bu güruha katılacak ya da insanların konuşmalarını düzelterek ortamın antipatiği olarak yaftalanacaksınız. Ama siz yaftalanmasanız, o yaftalanmasa nasıl düzelir güzel Türkçemiz?
Hiç Tarzınız Olmayan Ofis Kıyafetlerini Giyme Mecburiyeti
İş dönüşü daha eve girmeden apartmanın kapısında soyunmaya çalışanlar var o takım elbiselerden ve tayyörlerden kurtulmak için. Plazada çalışmadan önce topuklu ayakkabılarla, takımlarla, kravatlarla dalga geçen birçok kişinin plazada işe başladıktan sonra mağazaların ofis stili reyonlarında dolaşması boğazda buruk bir yumru durumu adeta.
Boğaz Davası
O yemek kartlarının bakiyesi ay sonuna kadar plaza restoranlarında yemek yemeye yetmiyor değil mi? Ayın ortasından sonra beyaz yakalıların yemek tepsilerinde azalan çeşidin hesabını kim verecek?
YORUM YAP