Biraz mola

Yarım saatlik kesintisiz çalışma periyotlarının arasına 5-10 dakikalık nefes alma süreleri ayırın kendinize. Örneğin bir yazı yazmanız gerekiyor ve sosyal medya gibi faktörler konsantrasyonunuzu bozuyorsa belirli bir süre boyunca sadece yazmanız gereken sayfayı gösteren uygulamaları ya da size 15 dakika çalışma 5 dakika mola sürelerini bildiren zamanlama uygulamalarını kullanmayı deneyin. Ben bilgisayarımda pomodoro timer diye bir uygulama kullanıyorum. Çalışma ve mola zamanlarını benim için ayarlayıp bir alarmla haber veriyor. ia writer gibi app’lerse gözünüzün önünde sadece yazacağınız sayfa olmasını sağlıyor.

Not alın ve kendi hikayenizi anlatın

Her zaman yanınızda taşıdığınız bir defter ve ajanda edinin. Yapmanız gerekenleri, aklınıza gelen fikirleri, unutmamanız gerekenler, izlemek istediğiniz filmleri, satın alınacakları elle not alın ve bunları yaptıkça yanlarına tik atın. Mümkünse kolay task’lerden başlayın. Bir şey bitirmiş olmak size kendinizi iyi hissettirecek. Son yıllarda el işçiliği ve bizi yazmaya not tutmaya motive eden muhteşem defterler ve ajandalar var.

Sadece not almakla kalmıyor kendi hikayemizi de anlatabiliyoruz artık. Günler hatta yıllar boyunca aynı deftere alınan notlarla değişimimizi de görebileceğim ve bizlere yol haritası sunan defterler çıktı.  Benim son dönem favorilerim Kağıthane’nin not almaya organize olnaya ozel tasarimlari, ve the north fox’un kisiye ozel tasarım deri defterleri, yolunuz yurt dışına düşerse Anthropologie, Paper Source ve Urban Outfitters’da da müthiş yaratıcı defterler var.

 

Less is more: Sadeleşin

Çalışacağınız yeri temiz ve sade tutun. Ama “tam çalışmaya başlayacaktım eski faturalar çıktı karşıma onları sınıflandırdım sonra bir baktım lise fotoğraf albümümü düzenliyorum” hikayesine dönmesin bu. Çalışma alanı düzenleme meselesini bir erteleme bahanesine çevirmemek için tedbirinizi önceden alın. Çalışacağınız zaman masanızda az ve öz eşya bulunsun. Mümkünse cep telefonunuzu da gözünüzün önünden alın. Kısacası, “less is more”!

Sizi merkezleyen, sevdiğiniz bir şey bulun 

Gün ışığında çalışanlardansanız sıcak bir kahve, sizi motive eden bir müzik, güzel bir tütsü, taze çiçekler, doğru aydınlatma daha verimli çalışmanızı ve çalışırken keyif almanızı sağlar.

Eğer gece karanlıkta daha konsantre olurum çok iyi çalışırım derseniz o zaman eşlikçileriniz değişecektir. Varsa eski plaklardan ya da moda uygun bir playlistten çalmayı deneyin, eskilere ve klasiklere dönün, tüm günün gerginliğini atmak için bir duble viskiden daha iyi bir eşlikçi düşünemiyorum.

Yaratıcılıkla beslenin

Hayal kurun, bağımsız filmler izleyin, yeni müzikler dinleyin, şiir okuyun, internette surf yapın -Facebook’ta değil-, projelere göz atın, sanatçıların işlerini inceleyin, fikir yazıları okuyun, elinizle bir şeyler üretin, sevdiğiniz yemekleri yapın, yaratıcı insanlarla hayallerinizi konuşun, müzelere gidin, kitap takası yapın, yoga yapın, duşta şarkı söyleyin, gözlerinizi kapayıp dans edin, kendi şehrinizde bile olsa daha önce hiç gitmediğiniz bir yere gidin, yeni bir seyler öğrenin.

Bu yıl şahsen benim en çok gitmek  istediğim yerler Burning Man, Avustralya, İsveç, Meksika, Güney Afrika ve Kolombiya. Kendimi en çok geliştirmek istediğim alanlardan biri ise miksoloji ve kokteyl dersleri. Miksoloji zatan dünyada bir trend, gezdikçe keşfettikçe bu trend ve dünyası beni inanılmaz etkliyor. Bu hem çalışma motivasyonumu hem de yaratıcılığımı arttıracak aynı zamanda da süper eğlenceli bir ilgi alanı.

Dinlenin

Kendinizi parçalamayı bırakın ve dinlenin. Hem fiziksel hem de zihinsel olarak fit olmak verimli ve yaratıcı olmak için çok önemli. Şimdi olmuyorsa zorlayarak vakit kaybetmeyin. Dinlenip yarın tekrar deneyin.

Özgür ve özgün olun

Başkalarının “mükemmel” kavramı için çalışmak ve yaratmak sizi tatmin etmez. Sıra dışı olmak için özgür olmak ve keşfetmek lazım. Her şeyden önce kendiniz olun. Fikirlerinizi dile getirin.  Risk alın. Hata yapmanıza izin verin. Hatalarınızdan öğrenin. Kuralları yıkın, inandıklarınızdan vazgeçmeyin, açık ve kendiniz olun!

Kaynak: Çizenbayan