Toplumu oluşturan en küçük birim aile olduğuna göre, mutlu aile de mutlu toplum demektir. Kadın ve erkek olarak hayatlarınızı birleştirmenin sorumlulukları bir de ailenize çocuk eklendiğinde daha da artar. Ev, huzurdur. En azından öyle olmalıdır. Hayatın koşuşturmacası, işlerin yoğunluğu, zorluklar derken bir de evde huzursuz bir ortam varsa hayat çekilmez olur. Aile olmaya karar verdiyseniz ailenizin mutluluğu için de bazı kararlar verip, bunları güzel güzel uygulamalısınız.
Her evlilikte, her ilişkide sorunlar olabileceği gibi bazı problem olabilir. Önemli olan bu problemleri çözmek için gösterilen çaba ve doğru yaklaşımlardır. Aileyi aile yapan şeylerin başında çocuk gelir. Çocuk, ailesinde gördükleriyle şekillenir. Bu yüzden anne ve babaların birbirleriyle iyi geçinmeleri ve evde huzurlu bir ortam yaratmaları, çocukların mutlu yetişmelerini ve mutlu aileler kurmalarını sağlar. Bir nevi ekosistem, adeta huzurlu bir saadet zinciri yani.
En Büyük Sorun: İletişimsizlik
İnsan ilişkilerinde en büyük sorun iletişimsizlikten kaynaklanır. İletişim ise sadece sorun olduğunda kurulması gereken bir şey değildir. Her gününüzü birlikte geçirdiğiniz insanı iyi tanımak, beklentilerini anlayabilmek, birer ev eşyası gibi aynı evin içinde bulunmanın ötesine geçmek için isteklerinizi, ihtiyaçlarınızı ve ihtiyaçlarınızı eşinizle paylaşmalısınız.
Çocukla iletişim kurmak da son derece önemli. Ailecek bir yere giderken çocuğunuzun fikirlerini almak, evde yapılacak bir değişiklikte çocuğun isteklerini de göz önünde bulundurmak çocukla kurulacak sağlıklı iletişim için elzemdir. Aile bireylerinin hepsinin “İşte benim ailem!” diyebilmesi için herkesin özgürce fikirlerini söylemesi ve önemsendiğini hissetmesi gerekir.
Aileyi Ayakta Tutan Dört Yapraklı Yonca
Bu yoncanın yaprakları sevgiden, güvenden, saygıdan ve hoşgörüden oluşur. Aynı anne ve babadan doğma iki çocuğun bile birbirlerinden nasıl farklı olabildiklerini biliyoruz. Herkes kendi başına birer bireydir. Kaldı ki iki yetişkin olarak anne ve baba, ortak bir konuda bambaşka fikirlere sahip olabilir. Demokratik bir ortamla herkesin istedikleri değerlendirilmeli ve ortak nokta bulunmaya çalışılmalıdır. Çocuklara “Sen küçüksün, anlamazsın.” demek ya da ailenin direği olduğunu düşündüğü için babanın tüm kararları tek başına alması hiç de dayanışma içinde bir aile tablosu değildir.
Dayanışma demişken, evet, dayanışma ve birbirine sahip çıkma tüm aile bireylerin kendisini güven içinde hissetmesini sağlar. “Bizim Aile” filminde bunu efsanevi bir şekilde görmüştük hepimiz. Yürü be Yaşar Usta!
YORUM YAP